Kamu Çalışması Nedir? Kamu Hizmeti Cezası, Kamuda Ücretsiz Çalışma, Kamu Yararına Ücretsiz Çalışma Nedir, Kamu Yaptırımı, Kamu Yükümlülüğü Nelerdir? Hangi Hallerde Kamu Çalışma Cezası Verilir? Kamu Çalışması Nerelerde Yaptırılır? Kamu Cezası İhlali, Ceza Kanununda Kamu Hizmeti Cezası, İnfaz Kanununda Kamu Çalışması Nasıl Yapılır? gibi son dakika güncel haberleri aşağıdaki makalemizden okuyup öğrenebilirsiniz.

Naomi Campbell, Paris Hilton, Boy George, Berlusconi ve Ciciş lakabıyla tanınan Esra ve Ceyda kardeşler gibi ünlüler de bu kamu çalışması yaptırımından nasibini almışlardır. Kamu hizmeti cezası hapis cezası ya da  adli para cezası yerine verilen bir yaptırımdır. Cezaevinden denetimli serbest bırakılan bir kişi için kamu hizmeti cezası  denetimli serbestlik yasası gereği ve İnfaz Kanunun 105/A maddesi gereği verilmek zorundadır. Erken tahliye edilen hemen hemen herkese bu yaptırım uygulanır. Bu cezanın amacı hükümlüyü hayata erken hazırlamayı, kamu kurumlarında disipline olmayı, kendi hayatına bir düzen getirmesini ve topluma uyumlu bir birey olarak dahil olmasıdır. Ama örgün okuyan öğrenciler birlikte hamileler, 6 yaşından küçük çocukları olanlar ve 60 yaşın üstünde olanlar hakkında kamu hizmeti cezası verilmez. Birde sigortalı bir işte çalışma durumunda kamu yükümlülüğü infaz işlemleri değerlendirme komisyonu tarafından kaldırılır. Diğer taraftan engelli hükümlülüre yani % 40 üzerinde engel durumu olanlar engel durumunu belgelendirirse kamu çalışma cezası komisyon tarafından kaldırılabilir. Cezaevinden salıverilenler için günlük çalışma 4 saattir ve cezalarının 1/3 ünü kamu hizmetinde geçirirler.

İnfaz Kanunun 106/3 maddesine göre Adli para cezasını ödeyemeyenlerin de cezaları, hapis cezasına dönüşmeden önce kamu hizmeti cezasına çevrilir. Halk arasında adli para cezasını ödemeyip kamuda çalışanlara  106/3 denmektedir. İnfaz Kanunu maddesinden bu ismi aldığı kesindir. Bu kişiler günde en az 2 en çok 8 saat çalışırlar. Denetimli serbestlik müdürlüklerinin kamu hizmeti cezasında izin verme yetkileri yoktur. Yani kişi engelli olsa, hamile olsa, yaşlı olsa veya kamu çalışmasına engel önemli bir durumu dahi olsa denetimli serbestlik burada kamu çalışmasını durduramaz veya kaldıramaz. Burada karar verme yetkisi savcılığa aittir. Çünkü denetimli serbestlik hizmetleri kanununda veya yönetmeliğinde denetimli serbestlik müdürlüklerine herhangi bir yetki vermemiştir. Ancak zaruri durumlarda muhakkak vaka sorumlusuna bu durumu bildirmek gerekmektedir. Önceden bilgi vermek hükümlünün ihlal sonrası dosyanın komisyonda görüşülmesi sırasında hükümlünün iyi niyetli olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.

Ayrıca kamu hizmeti cezasının infazı sırasında hastaneye gitme durumunda kalındığında muhakkak doktordan belge veya rapor talep etmek hükümlünün yararına olacaktır. Bunun yanı sıra denetimli serbestlik müdürlükleri hükümlüleri çalıştıracak kamu kurumu bulmakta zorlandıklarından hükümlünün adresine yakın bir kuruma veremeyebilirler. Bu durumlarda öncelikle çalışmaya başlamanız daha sonra kamu hizmeti yaptığınız kurumun değiştirilmesi için komisyona talepte bulunmanız gerekmektedir. Yani hükümlü adresime kamu kurumu uzak diye gitmemezlik yapmamalıdır. Bu önemli hayati bir ihlale sebep olma anlamına gelmektedir. 

Diyelim ki, hükümlü kamu cezasını ihlal etti, herhangi bir sebeple işe gitmedi veya gidemediği bu durumda ilk ihlal için haklı geçerli bir sebebi yoksa "infaz işlemleri değerlendirme komisyonu" tarafından UYARMA ikincisinde ise dosyanın kapatılmasına karar verilecektir. Yani siz siz olun hapse girmek yerine kamu yükümlülüğünüzü yani kamu hizmeti cezanızı kurumla uyumlu bir şekilde geçirmeye bakın. Kamu Cezası İhlali Yapmayın. Kamu Yararı Ücretsiz Çalışma için elinizden gelen gayreti gösterin. 

Umarım bilgiler faydalı olur. Herkese erken tahliyeler.....