Denetimli Serbestliğin Tarihi Nedir, Tarihte Denetimli Serbestlik Örnekleri Nelerdir, Denetimli Serbestlik ve Tarih, Denetimli Serbestlik Ne Zaman Kuruldu, İslam Tarihinde Denetimli Serbestlik, İnfaz Tarihi hakkında bilgi sahibi olmak mı istiyorsunuz. Tarihte Denetimli Serbestlik ile son dakika haberlerini burada paylaşacağız.

Birçok kişinin malumudur. Türkiye'ye denetimli serbestlik sistemi 2005 yılında uygulanmaya başladı. Peki bu sistem asıl ne zaman kuruldu. Amerika'nın sistemini taklit ettiğimiz doğru mu? Avrupa, denetimli serbestlik hizmetlerinin kurulması için Türkiye'yi mecbur mu bırakmıştır? İşte buna benzer soruların cevaplarını sizlerle paylaşacağız.

Ortaçağ ve yeniçağda suçluları cezalandırılırken akıl almaz yöntemler uygulanıyordu. Özellikle Avrupa'da işkence infaz yöntemleri arasında çok sıradan kabul gören uygulamaydı. Hatta daha acılı ve yavaş ölüm nasıl gerçekleştirilebilir bunlar üzerinde kafalar yoruluyordu. O zamanın teknolojisine göre de işkence aletleri icad ediliyordu. Kiliselerin bu infaz yöntemlerinin geliştirilmesindeki katkısı büyüktü. Çünkü skolastik düşünceye sahip olan kiliselerde kişinin ölmeden önce suçtan arınması gerekliliği hep ön plandaydı. Suçlu ölümü esnasında ne kadar acı çekerse ruhu şeytandan o kadar ayrılacağı düşünülürdü.

Böyle bir dönemde giyotin icat olduğunda modern bir infaz yöntemi olarak kabul ediliyordu. Giyotinle ölüme çarptırılan kişi saniyeler içinde idam edilmiş oluyordu. İçinde işkence metodu olmadığı için o dönemin birçok aydını giyotinle idama karşı çıkmıştır. İşte böyle bir ortaçağ dönemi yaşayan dünya, suçluları cezalandırmada adeta yarışıyordu.

Ancak Avrupa ve Amerika'daki şuanki ceza yargılamasındaki infaz anlayışı oldukça gelişmiştir. Öncelikle suçlunun iyileştirilmesi, topluma kazandırılması yönünde çalışmalarını çok ciddi bir şekilde yürütmektedir.

Peki bizdeki ceza sistemi nasıldı. Tarihi köklerimize baktığımızda ortaçağ döneminde diğer ülkelere nazaran daha modern ve çağdaş ceza adalet sistemini hemen görebiliyoruz. İslam Tarihinde de birçok örneğe rastlayabiliyoruz. Bedir Savaşında müslümanların eline Mekkeli Müşrikler esir düşmüştü. Hz.Muhammed, müşriklere hitaben "Kim on kişiye okuma-yazma öğretirse o serbest kalacaktır" diyerek cezalandırmanın yöntemini de bize öğretmiş bulunmaktadır. Esir bile olsa topluma faydalı bir birey olmak isteyenleri özgür bırakılabileceğini göstermiştir.

Hem Selçuklu Devleti döneminde hem de Osmanlı İmparatorluğu döneminde de "nef'i" cezalar adı altında bazı yöntemler vardı. Örneğin "Kalebentlik" yani kaleye hapsetme gibi. Şimdi uygulanan konuttan çıkmamak veya konutta infaz gibi bir yöntemdir. Diğer taraftan sürgün cezaları da yaygın olarak görmekteyiz. Kişi belirli bir zamana kadar veya süresiz olarak belirli yerde tutulması anlamına gelmektedir. Yine günümüzdeki "belirli yerlere gitmeme veya bir bölgede denetim altında tutulmaya" benzer yöntemlerdir. Hatta suçluları müzik veya su sesi ile iyileştirmeye çalıştırıldıkları, din adamları tarafından iyi ahlak öğretisini mahkumlara öğretmeye çalıştıklarını da görünce tarihimizle gurur duymamak mümkün değildir.

“Bir milletin tarihi bilmesi çok önemlidir. Tarih deyince aklımıza savaşlar gelmektedir. Oysa felsefe tarihi, sanat tarihi, tıp tarihi, hukuk tarihi, edebiyat tarihi, konumuz olan infaz tarihi gibi birçok alanlarda çalışma yapmak gereklidir. Bizim tarihte uyguladığımız bu infaz yöntemlerini batılı devletler geliştirerek kendilerine uygulamayı başarmışlardır.

Biz ise batıya sunduğumuz kendimizin asırlarca uyguladığımız bu sistemi uzak yoldan devşirmeye çalışıyoruz. Yani kulağı direk değil başımızın üstünden dolaşarak dokunuyoruz.

AB'ye Uyum Sürecinde Denetimli Serbestlik

Tutukluluk sürelerimizin uzun olması ve tutukluluğu sürekli kullandığımız bir yargılama yöntemi olması açısından AB tarafından sürekli yıllarca eleştirildik. Türkiye'de bu husustaki eleştirileri haklı gördü ve bu husustaki çalışmalarını hızlandırarak 2005 yılında Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü adı altında sistemi kurdu.

Gelinen şu noktada Denetimli Serbestlik Müdürlüğü olarak 2012 yılında ismini değiştiren kurum bugün 139 ağır ceza merkezlerinde ülkenin dört bir tarafında hizmet vermektedir. Akıl almaz derecede hızla ilerleyerek batılıları bile hayran bıraktığı projeleri ile gün geçtikçe güçlenmektedir. Batının bizden daha öğreneceği çok şey var diyor:) Bu sistemin gelişmesinde kimlerin emeği varsa onlara teşekkür ediyoruz.