05.04.2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7445 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında denetimli serbestlik görev alanına bazı karar türleri eklenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191 inci maddesi;
"Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. (Ek cümle:28/3/2023-7445/18 md.) Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.
(3) (Değişik:28/3/2023-7445/18 md.)Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
(8) Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır."
5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu'nun 12/A maddesi;
"Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin görevler
(1) Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğünce;
a) Tedaviye tabi tutulmak,
b) Belirlenen programlara katılmak,
c) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanmak,
d) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek,
e) Bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunmak,
f) Eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etmek,
g) Belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmak,
h) Gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılmak,
ı) Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek,
i) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek,
yükümlülüklerinden en az üçüne veya daha fazlasına karar verilir. Yükümlülükler, şüphelinin ihtiyacına göre bu fıkrada belirtilenlerle sınırlı olarak her aşamada değiştirilebilir veya ilave yükümlülükler getirilebilir. Gerekli görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içinde şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından test yapılabilir veya bu amaçla şüphelinin ilgili kuruma sevki sağlanabilir.
(2) Birinci fıkra uyarınca tedaviye tabi tutulmak yükümlülüğüne karar verildiği takdirde bu karar derhal ilgili sağlık kurumuna gönderilir. Bu durumda şüpheli, sağlık kurumunda ayakta veya yatarak tıbbi tedaviye tabi tutulur. Sağlık kurumu, gerekli görmesi halinde şüphelinin rehabilitasyon amaçlı programlara katılmasına da karar verir. Şüpheli, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti için her zaman sağlık kurumunca çağrılabilir, kolluk görevlileri aynı amaca yönelik olarak şüpheliyi sağlık kurumuna yönlendirebilir. Kolluk görevlileri sağlık kurumunun çağrısının gerçekleştirilmesi bakımından sağlık kurumuna yardım etmekle görevlidir.
(3) Soruşturma evresinde veya bu madde uyarınca belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında Cumhuriyet savcısı veya yetkili kamu görevlileri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 432 nci maddesinde yer alan koşulların bulunması halinde ayrıca bu durumu, yetkili vesayet makamına bildirir.
(4) Yükümlülüklerin belirlenmesi veya yerine getirilebilmesi bakımından gerekli görülmesi halinde bu madde uyarınca yapılacak iş ve işlemler hakkında şüphelinin ailesine bilgi verilebilir veya ailesinden bilgi istenebilir.
(5) Şüpheli, bu madde uyarınca yapılan işlemlerin kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iki hafta içinde şikâyet yoluyla Cumhuriyet savcısına başvurabilir. Cumhuriyet savcısı bu başvuruları gecikmeksizin değerlendirir.
(6) Bu madde hükümleri Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca verilecek kararlar bakımından da uygulanır. Bu durumda beşinci fıkra uyarınca yapılacak başvurular, kararı veren mahkemece değerlendirilir.
(7) Bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca uygulanacak yükümlülükler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infaz edilmesi durumunda uygulanan tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü, Sağlık Bakanlığının uygun göreceği tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde yerine getirilir. Sağlık Bakanlığınca uygun tedavi ve rehabilitasyon merkezleri açılır. Sağlık Bakanlığınca uygun görülen kurum ve kuruluşlar tarafından da bu merkezler açılabilir. Kendiliğinden bu merkezlere başvuran kişiler de tedavi ve rehabilitasyon hizmetinden faydalandırılır. Sağlık Bakanlığının tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin ihtiyaç ve talepleri tüm bakanlıklar, belediyeler ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından karşılanır.
(8) Bu madde uyarınca hakkında yükümlülüğe karar verilenler için yetki ve görevleri dahilinde tüm bakanlıklar, belediyeler ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından görevleri kapsamında eğitim, sosyal uyum ve denetim amacıyla her türlü çalışma yürütülür."
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi;
"Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı
Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde yer alan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanlar ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğüne tabi tutulur.
Tedavi ve Denetimli Serbestlik ile Sadece Denetimli Serbestlik Kararlarının İnfazı;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191 inci maddesi kapsamında verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararı ile sadece denetimli serbestlik kararının kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra yükümlünün müdürlüğe müracaat etmesi için tebligat çıkarılmalıdır. Müdürlüğe müracaat ettiğinde kayıt kabul bürosunda işlemleri tamamlanan yükümlülerden yetişkinler değerlendirme ve planlama bürosuna, suça sürüklenen çocuklar çocuk hizmetleri bürosuna yönlendirilmelidir. Yükümlü hakkında risk ve ihtiyaç belirleme işlemi yapılmasının ardından denetim planı ile aşağıda belirtilen usullere göre, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarında tedavi ile birlikte 5402 sayılı Kanun'un 12/A maddesinde belirtilen diğer yükümlülüklerden en az iki veya daha fazlası, sadece denetimli serbestlik kararı bulunan yükümlüler hakkında ise tedavi yükümlülüğü hariç diğer yükümlülüklerden en az üç veya daha fazlası planlanmalıdır.
a) Tedaviye tabi tutulma yükümlülüğü; hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen her yükümlü için müdürlük tarafından denetim planıyla belirlenmelidir. Cumhuriyet savcısı tarafından yükümlü hakkında sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş ise denetimli serbestlik müdürlüğünce tedaviye tabi tutulma yükümlülüğü uygulanamayacaktır. Tedavi işlemleri, uyuşturucu veya uyarıcı madde tedavisine ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca ilgili sağlık kurumu tarafından ayaktan veya yatarak tedavi programına göre yerine getirilir. Sağlık kurumu, gerekli görmesi halinde yükümlünün rehabilitasyon amaçlı programlara katılmasına da karar verir.
b) Belirlenen programlara katılma yükümlülüğü; hem tedavi ve denetimli serbestlik hem de sadece denetimli serbestlik kararı verilen ve ihtiyacı tespit edilen her yükümlü hakkında belirlenmelidir. Bu yükümlülük, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarında tedavi sürecinin tamamlanmasına müteakip hazırlanacak denetim planıyla planlanmalıdır.
c) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanma yükümlülüğü; toplumun ve çocukların korunması amacıyla yükümlünün kişisel ve sosyal durumu ile tekrar suç işleme riski göz önüne alınarak, gerekli görülmesi halinde belirlenmelidir. Hakkında bu tedbire karar verilen yükümlü, denetimli serbestlik tedbiri altında çalıştırılacak ise bu tedbire aykırı işlerde çalıştırılmamalıdır. Yükümlünün tedbir süresince çalıştığı yerlerin durumunu belirten belgeyi işe başladığı ilk hafta içerisinde müdürlüğe vermesi istenmeli ve bu durum müdürlük tarafından ilgili kurumlara bildirilerek ve ilgili kurumlardan sorgulanarak takip edilmelidir. Bu yükümlülük, hem tedavi ve denetimli serbestlik hem de sadece denetimli serbestlik kararlarının infazının her aşamasında belirlenebilir.
ç) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme yükümlülüğü; yükümlünün, çocuklara, topluma ve mağdura karşı zarar verme riskine göre hem tedavi ve denetimli serbestlik hem de sadece denetimli serbestlik kararlarının infazının her aşamasında belirlenebilir. Yasak getirilen yer veya bölge ile yasaklama süresi denetimli serbestlik müdürlüğünce takdir edilebilir.
d) Bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunma yükümlülüğü; hem tedavi ve denetimli serbestlik hem de sadece denetimli serbestlik kararlarında yükümlüden denetim süresince, belirlenen tarih ve saatlerde, denetimli serbestlik müdürlüğüne, kolluğa, muhtarlığa veya müdürlüğün belirleyeceği bir kamu görevlisine başvurması istenmelidir. Başvuru yükümlülüğü , haftada bir ile başlayıp süreç içerisinde yükümlünün iyileştirme faaliyetlerine uyumu doğrultusunda ilk üç bireysel görüşme sonunda yapılan değerlendirme ile ara ve son değerlendirme neticesi de dikkate alınarak Komisyon kararıyla her bir aşamada iki haftada bir, ayda bir ve üç ayda bire kadar düşürülebilir. Bu yükümlülük, tedavi süreci devam ettiği sürece uygulanmamalıdır.
e) Eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etme yükümlülüğü; yükümlünün yaşı, eğitim ve sağlık durumu, bilgi ve becerileri ile kurumların yürüttükleri eğitim programları dikkate alınarak ve örgün eğitime devam eden çocuk/gençlerin eğitimlerine, fiziksel ve duygusal gelişimlerine engel olmayacak şekilde belirlenebilir. Bu yükümlülük, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarında belirlenecek olması halinde tedavi süreci devam ettiği sürece uygulanmamalıdır.
f) Belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma yükümlülüğü; yükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da yükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek etkinlikler ile yasaklama süresi denetimli serbestlik müdürlüğünce takdir edilebilir. Bu yükümlülük, hem tedavi ve denetimli serbestlik hem de sadece denetimli serbestlik kararlarının infazının her aşamasında belirlenebilir.
g) Gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılma yükümlülüğü; bir meslek veya sanat sahibi olan yükümlünün mevcut işi, eğitime devam durumu gibi hususlar dikkate alınarak bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılması şeklinde planlanabilir. Bu yükümlülük, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarında belirlenecek olması halinde, tedavi süreci devam ettiği sürece uygulanmamalıdır.
ğ) Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek yükümlülüğü; yükümlünün denetimli serbestlik süresi boyunca silah taşımasının veya bulundurmasının yasaklanması ile gerektiğinde sahip olduğu silahların Cumhuriyet başsavcılığına bağlı adli emanet memurluğuna makbuz karşılığında teslim edilmesi yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının tamamında sadece tedavi süresince devam edecek şekilde belirlenmelidir. Yükümlülüğün infazı, müdürlük tarafından ve ilgili kurumlara bildirilerek takip edilmelidir.
h) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek yükümlülüğü; yükümlünün her türlü taşıtı veya bazılarını kullanamaması ve sürücü belgesinin denetimli serbestlik müdürlüğüne teslim edilmesi yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarında hakkındaki tedaviye tabi tutulma yükümlülüğünü ihlal eden ve bu nedenle uyarı alan yükümlüler hakkında belirlenmelidir. Yükümlülüğün infazı, müdürlük tarafından ve ilgili kurumlara bildirilerek takip edilmelidir.
Tedavi ve denetimli serbestlik kararlarında, yükümlü hakkındaki nihai tedavi raporu müdürlüğe ulaştığında yükümlünün on gün içerisinde müdürlüğe müracaatı için tebligat çıkarılmalıdır. Müdürlüğe müracaat eden yükümlülerden; denetim planının yeniden düzenlenmesi için yetişkin yükümlü değerlendirme ve planlama bürosuna, suça sürüklenen çocuk ise çocuk hizmetleri bürosuna yönlendirilmelidir.
5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, yükümlünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yapılacak sevk işlemleri; denetimli serbestlik süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından, denetimli serbestlik süresi tamamlandıktan sonra kalan erteleme süresi içerisinde ise Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacaktır. Bu kapsamda denetimli serbestlik süresi içinde Cumhuriyet savcısının kararı doğrultusunda yükümlünün yılda en az iki kez habersiz olarak uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için sağlık kurumuna sevki yapılmalıdır. Müdürlüğün gerekli gördüğü hâllerde sevk sayısı artırılabilir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı tespit edilen yükümlü uyarılmaksızın, kaydı kapatılarak dosyası Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmelidir. Söz konusu test sonuçlarında yükümlünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmadığının tespit edilmesi halinde de durum yine Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmelidir.
Yükümlülüklerin belirlenmesi veya yerine getirilebilmesi bakımından gerekli görülmesi halinde yapılacak iş ve işlemler hakkında yükümlünün ailesine bilgi verilebilir veya ailesinden bilgi istenebilir.
Yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 432 nci maddesinde yer alan koşulların bulunması halinde bu durum, yetkili vesayet makamına bildirilmelidir.
Yükümlüler ile kanuni temsilcileri, bu kanun kapsamında infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin Kanun ve Yönetmelik ile ilgili diğer mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itiraz ya da iki hafta içinde kararı veren yer Cumhuriyet savcısına şikâyette bulunabilirler.
Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanarak Cezaların İnfazı Kararının Yerine Getirilmesi;
5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi kapsamında halihazırda uygulanmakta olan yükümlülüklere ek olarak 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinde yer alan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanlar için ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü de verilmelidir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarındaki mevcut uygulamadaki usullere göre sevk işlemleri gerçekleştirilmelidir.
Tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü, Sağlık Bakanlığının uygun göreceği tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde yerine getirilecektir.