Yükümlülerin denetimli serbestlik süreçleri boyunca mazeretleri uygun görüldüğü takdirde izin hakkı vardır. Denetimli serbestlik müdürlükleri tarafından infazı gerçekleştirilen kararlarda yükümlülerin izin talepleri müdürlük tarafından değerlendirilir. Ancak adli kontrol tedbiri altında olan kişilere izin verme yetkisi denetimli serbestlik müdürlüklerinde değildir. Adli kontrol altında olan kişiler izin taleplerini bulundukları Cumhuriyet başsavcılıklarına veya mahkemesine yapmak zorundadır.

Yükümlü, hakkında belirlenen yükümlülükleri etkisiz kılacak ya da aksatacak şekilde müdürlüğün yetki alanı dışına izinsiz olarak çıkamaz. Yükümlünün haklı bir mazerete dayanan talebi ve vaka sorumlusunun uygun görüşü doğrultusunda denetimli serbestlik müdürü tarafından yükümlüye beş güne kadar izin verilebilir. Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 43. maddesi bu hususta genişçe bilgi vermektedir. "Denetim süresi boyunca toplam kullanılan izin süresi, yükümlünün ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşimin ölümü veya ağır hastalığı hariç olmak üzere, on beş günü geçemez. İzinde geçen süreler infazdan sayılır" denmektedir. Bu maddenin eksik veya yanlış uygulandığı kanaatindeyiz. Kişinin neyi ölürse ölsün on beş günden fazla izin kullandırılmıyor gibi durumlar yükümlünün hakkının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Ancak Kamuya yararlı bir işte ücretli-ücretsiz çalıştırma yükümlülüklerinde yani kamu hizmeti yükümlülürinde izinde geçen süre, izin sonrasında çalışılacak süreye eklenir.

Yine Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 43/6 maddesinde "İzin kullanan yükümlüye izin belgesi verilir. Yükümlü, iznini geçirdiği yerdeki denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat ederek izin belgesini denetimli serbestlik müdürlüğüne imzalatmak zorundadır." denilerek izne gittiği yerdeki denetimli serbestliğe isbat-ı vücud etmesi gerekmektedir. Peki yurt dışı izinleri nasıl oluyor? Anlatalım... Şuan Türkiye'de yurt dışı izinleri denetimli serbestlik müdürlükleri tarafından verilmiyor. Ülke dışına izin veren denetimli serbestlik müdürlüğü istisnadır. Yükümlülerin Denetimli Serbestlik Yasasında veya Denetimli Serbestlik Yasasında yurt dışına çıkamaması gibi veya izin verilmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Ülke dışına çıkacak olan her yükümlü art niyetli gibi bakış açısı son derece yanlıştır. Yükümlülerin bazen ticaretten kaynaklı, bazen akraba ilişkileri, bazen de sağlık sorunları sebebiyle yurt dışına gidebilmesi gerekmektedir. Zaten yurt dışına çıkamama gibi durum olsaydı her yükümlü için yurt dışına çıkamasın diye emniyete bildirilirdi. Ancak Emniyetin bilgisayar sorgulamasında (POL-NET) yükümlülerin yurt dışına çıkmaması gibi bir bildirim yoktur. Hal böyle olunca yükümlülere karşı bu hususta daha anlayışlı olmak gerektiğini hatırlatmak gerekir.